Mustafa Kaplan
Mustafa Kaplan Biyografisi

1955 yılında Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine bağlı Küçük ziyaret köyünde doğdu. Babası Cami imamı olan Kaplan, beş kardeşten en küçüğüdür. Farklı gazetelerde köşe yazarlığı da yapan Mustafa Kaplan Kürtçe, Türkçe ve Arapça dillerini konuşabilmektedir. 2004 yılında son hizmet yeri olan İstanbul da çalışmakta olduğu Emniyet teşkilatından emekli oldu. Yaşamını İstanbulda sürdürmekte olan Kaplan'ın ikisi Türkçe ve İkisi de Kürtçe olmak üzere toplam 4 şiir kitabı bulunmaktadır.


Allah rahman ve rahimdir

Hiç bir canlı yoktur ki mükemmel yaratılmış olmasın. Bir Sivrisineğin bile; Yüce Allah’ın eşsiz yaratılış tarzına konu olması, onun yarattıklarına karşı muhabbetkâr olmasının en bariz argümanıdır. Her canlı onun künfeyekun tezgahında ayrı bir özenle ve latifane bir işleyişten sonra varlık boyutuna dahil olur. Bu canlılar içinde insan için, Eşref-î mahluk sıfatıyla bir taltifin her daim […]

Konum değişir lakin…

İktidar kanadından: -Yaptık. -Yapıyoruz. -Yapacağız… Muhalefet kanadından; -Yapmadınız. -Yapmıyorusunuz. -Yapmayacaksınız… Vatandaş kanadından;iktidara: – Ne zaman? -Nasıl? -Ne gibi?.. Siyasal sahnede: Dekor aynı dekor. Şarkı aynı şarkı. Nakarat aynı nakarat. Değişen tek şey aynı terenümde değişen sanatçılar… Yaya tepkilenir sürücüye. Sürücüden jet hızıyla gecikmez misilemme… Statünün değiştiğini düşünün bir an… Evelki Yaya sürücü; sürücü  yayan… Yine […]

Televizyonlardaki yemek yarışları

-Tuzu az olmuş. -Yok yağı fazla. -Hayır efendim az pişmiş… Allah’ın nimetleri üzerinde bir sürü bahane. Amaç; ortaya konan ödüle sahip olabilmek… Seversiniz sevmezsiniz herkesin kendi görüşü tabi… Ama ben hiç birini izlemiyorum. Bahs etmek istediğim bu televizyon kanallarındaki yemek yarışları… İnsanlar ekmek bulamazken bu ne Allah aşkına?!. Yapılan yemekler üzerinde bu kadar eleştiri ve […]

Yanlış yanlışı; doğru doğruyu doğurur

Tefekkür, pasif bir farkındalık eylemidir.Bu yolla edinilen çevresel bir algı ;söz konusu eylemin aktif bir kimlikte yeniden var oluşuna sebep teşkil eder… Durum böyle olunca kişisel amellerin kontrol altında tutulup,disiplinize edilmesi bir yükümlülük haline gelir… Söz konusu tefekkürün İlahi ışıkları eşliğinde yürümek ;mütefekkirin varmak istediği menzili daha rahat bulmasına imkân sağlar… Yani bunda klavuzluğu asla […]

Var olma bilinci

Salt jeolojik yapıya uygun bir siyasi paradigmanın hakim olduğu bir ülkede, gerek teknolojik gerek sosyolojik; istenen seviyeye yükseliş kaçınılmaz gibidir. İzlenecek politikaların, o ülkedeki insanlara ait dini, örfi, folklorik tüm değerler baz alınarak hayata geçirilmesi ile ilgili öze dönük bir bilinçlendirmenin tesis edilmesine çalışmak, başarıları da beraberinde getirebilir.   Bence; Bu çerçevede barışçıl; âmâ ödünsüz […]

Hak Yazar Hak Bozar

Genelde her şeyin sahibi ve mutlak  yöneticisi olan yüce Allah’ın bu alemşümul kudretinden hepimizin hem fikir olduğu kati suretle bilinen bir gerçektir. En küçük bir ayrıntının dahi basiretinden kaçabilmiş olabileceğinin mümkün olamayacağını sonsuz bir iman çerçevesinde düşünüp, bu yönde bir tefekkür arz etmenin her mümin için olması icap eder. Kainat;içindeki canlı veya cansız, zerrden; küreye […]

Öz

Bir cevher üzerinde doğar insanlar… Ne eksik ne fazla…  Kimseye iltimas geçmek asla söz konusu değildir. Doğum sürecinden belli bir tekamüle kadar herkes bir masumiyet üzerinedir. Akılla birlikte tasarrufuna verilen cüzi iradesiyle insanlar; yaşamına artı ve eksikleri dahil edene kadar bir mesuliyet taşımazlar. Ta ki gelişip olgunlaşma ile baş gösteren farkındalık istidanını elde edene kadar. […]

Aşk-ı mecazi; aşk-ı ilahiye açılan kapıdır

جان بى جمال جانان میل جهان ندارد< هر كس كه اين ندارد حقا كه آن ندارد Cân bî cemâl-i cânân meyl-i cihân nedâred Her kes ki in nedâred hakkâ ki ân nedâred. Cânânın cemâli olmaksızın cânın dünyaya meyli olmaz, Her kim de ‘ bu ‘ bulunmazsa gerçekten de ‘ o ‘ da bulunmaz. AŞK-I MECAZİ; […]

Harflerin gizemi

Dersin ki; ben Hoca’yım, Bil bakalım dört kitabın manası nedir? Dersin ki; ben Hoca’yım, Bil bakalım İhlas nedir? Dersin ki; ben Hoca’yım, Bil bakalım sır nedir? Dersin ki; ben Hoca’yım, Bil bakalım be nedir? Dersin ki; ben Hoca’yım, Bil bakalım nokta nedir? Cevabını Hasan Dedenin bir şiirindeki dört Mısra’yla cevaplayalım: “Kuldur Hasan Dedem kuldur Manayı […]

Şiddet kabul görmez

Yüce Allah’ın; ayaklarına Cennetini serdirecek kadar değer verdiği kadınlara; erkeklerin zarar verecek kadar ileri gitmesinin insani boyutu araştırılırsa, hiçlik içinde hiç oldukları gün gibi ortaya çıkar. Kendisinden daha zayıf olanlara tevdi ettiği şiddette müdavim olmuş bir erkeğin ruh hali masaya yatırılırsa, tekamülü na tamam kalmış hastalıklı bir kişilikle karşılaşmamız tesadüf olamaz. Menfi veriler sürecinde olagelmiş […]

/

Özüne ait olmayan sözün tutunması zordur

Maziden; müstakbel’e uzanan koridorda,s ağlıklı bir yürüyüşün olabilmesi milli ve manevi değerlerin iyi bilinip, benimsenmesiyle mümkün olur . Evvelâ genç nesillerin yaban rüzgarları’na kapılmış kuru yaprak gibi meçhuller’de savrulup gitmesinin önüne geçilmelidir. Unutulmamalı ki, bizi yarınlara sağ selamet ulaştıracak olan genç nesillerdır. Onların söz konusu değerlerle donatılmış olmaları istenen seviyeye ulaşmamızı mümkün kılar. “Kimiz, nereden […]

Çekilenler yapılanların Kefaretidir

Binbir güçlükle toplanıp,devşirilen semaratın dünyada kalıp;darülbekaya olacak zorunlu yolculukta,sadece bize eşlik edecek olan sevap ve günah kazanımlarıdır. Allah namına bir harcanma söz konusu ise;o semarat yarın mahkeme-i Ķübrada lehte veya aleyhte verilecek karara müessir bir delil hükmüne geçebilir… Yoksa ne mal ne mülk; nede edinilen tahsilat kurtuluş için bir dayanak değildir. Kulun geçici tasarrufuna bırakılan […]

/

Nakıştan Nakkaşa

Nakış nakış hikmet işlenen bu kitab-ı kebir denilen kainattı kalb gözleriyle okuyup,üzerinde derin bir tefekkür tesis ederek nakaşa ermek mümkündür. Allah’ın vacibül vücuduna şahitlik yaptığı her zerre; istidadi tekamüllat elde etmiş akıl için ona bulduracak yolu aydınlatan birer nur-i İlahidir. Müşahede edilen tüm varlıkların üzerinde Yüce Allah’ın imzasını görüp, kendi hal dillerince adını zikr ettiklerini […]

/

Karanlıkta oynayanlar

Olası bir Varşova Paktı saldırısına mukabil; NATO’nun İtalya’da kurduğu bu gizli örgütün Emperyalist ülkeler tarafından sevk ve idaresinin yapıldığı bilinmedik bir şey değildir. Kuruluş amacının dışında faaliyet gösteren bu melanet oluşumun karışmadığı halt,karıştırmadık ülke hemen heme yoktur. Kontrgerilla da denilen bu şer odakların sızdıkları her ülkenin yapısal özelliklerine sahte bir entegrasyon becerisiyle planlarını sinsice yürütecek […]

/

Su uyur düşman uyumaz

Şeytani ideolojilerini hayata geçirmek için kardeşi kardeşe düşürerek sağ, sol gibi kavramlarla kategorize etmeye çalışıp, emellerine kavuşmak isteyen şer odakları; umudunu bulamayıp, sonunda milletimizin sağduyu duvarına çarparak helak oldular. Gözleri; bu güzel ülkemizin üzerinde bir an bile ayırmayan bu karanlık güçlerin elbette Türk insanından alacakları gerekli bir cevap olacaktı, nitekim aldılar da… On iki Eylül […]

Ekilen neyse o biçilir!

Niyeti kötü olanın attığı ok elbet birgün kendine döner Hz Ali(r.a.) EKİLEN NEYSE O BİÇİLİR Sunulan onca güzelliklere rağmen, kulun haddini aşıp mutluluğu kötülüklere tevessül etmekte bulduğunu sanmasıyla birlikte o yönde ameller icra etmesi elbette ki cezasız kalmaz. Yüce Allah’ın; beli bir sisteme göre var ettiği Kainatı,işaret ettiği kurallar içinde bir işleyişin dışına çıkan insanoğlunun […]

/

Şiddet yaratılış ilkelerine aykırıdır

ŞİDDET YARATILIŞ İLKELERİNE AYKIRIDIR YAŞAM HER CANLININ HAKKIDIR Bu güne kadar onca şeyler yazılıp, çizilmesine ragmen, hala kadın şiddetiyle ilgili bir arpa boyu yol gitmiş değiliz. Gün geçmiyor ki bir şiddet haberiyle sarsılmayalım… Sadece kadınlara mı; buna diğer canlılar da eklenirse, durumun vahameti kendini apaçık ortaya koyuyor… Neler oluyor Allah aşkına, nedir bu gücü yeten […]

Kanuni ve Kadın

Yönetenler şekerleme yaparsa; halkın kabus görmesi kaçınılmaz olur. KANUNİ VE KADIN(Manzum hikaye) Bir sabah makamında otururken padişah. Ses duydu bir kadının, bir haykırış, bin bir ah! Kimdir diye içinde, şöyle bakayım derken, “neyin nesi bu densiz? Bu sabah böyle erken.” Hizmetkârı el pençe; “Dedi sultanım gelen, bir yoksul kadıncağız, odur bağrını delen.” Kanuni der;” Getirin,arz-ı […]

Ah Şanlıurfam ah!

Hiç; ama hiç olmadı… Bu Korona virüsüne karşı böyle duyarsızlık göstermen’le  ikmale kaldığını söylersem bana kızma sakın!.. Sen ki en kötü zamanlarda direncinden bir şey kaybetmeyen,her zorlukla mücadelede örnek şehir’din …  Cesaretinle,yiğitliğinle türkülere,destanlara konu olmuş iken,bir virüs karşısında böyle acziyet göstermen yakışık alıyor  mu? Daha dün ;sen değil mıydın Fransız müfrezesini darmadağın edip, komutanları olan […]

Fikirlere pranga vurulmaz

Çeşitliği yararlı olup,bir sosyal yapı tesisinde epey katkı sağlayabilecek farklı fikirlerin olması boşuna değildir. Yüce Yaratan’ın böyle taktir buyurması insanların arasını açmak için değil; beşeri münasebetlerin sağlıklı gidişatı içindir. Tüm insanların aynı fikirde olmaları, aynı yönde davranış sergilemeleri söz konusu olsaydı, yaşamın süregenliğinden bahs edebilir miydik? Tezin ve Antitezin mücadelesi sentezin doğuşunu nasıl zorunlu kılıyor’sa; […]

Özel güvenlikçi olmanın dayanılmaz ağırlığı

İşsizliğin yoğun olduğu ülkemizde, çoğu kimselerin can simidi gibi sarıldıkları bir sektördür Özel Güvenlik… Üniversitelinin, Liselinin, İlköğretimlinin,hatta geçinmekte zorlanan emeklinin bile baş vuruda bulunup, çalıştığı  bir iş kapısı haline geldiği söylenebilir. Bin bir zorlukla epey süreçten sonra alabildikleri  kimlikleriyle bu sektörün kapısını aşındıran insanımızın asgari ücret karşılığında hiç bir güvencesi olmadan adeta pamuk ipliğine bağlı […]

/

İslam yardımlaşmayı emr eder

Bir ülkede; hele hele yaşayanların çoğu Müslümansa, yoksulluk her tarafta varlığını sürdürüyor, insanlar hala çöp bidonların ‘da yiyecek arayışlarına müdavim olmaya mecbur bırakılıyorsa, o ülkede aristokratların dönüp kendilerine bir bakmaları gerekmez mi? Oysaki İslam dini; yoksula yardım edin, açları doyurun, yetimleri sevindirin der. Emeviler zamanında, Halife Ömer bin Abdülaziz; Kur’an’da yardımlarla ilgili tüm ayet ve […]

/

Taban ve Tavan

Taban tutuşursa; tavan dumana boğulur. Eşitlik ilkesine göre kanunla sağlanmış olan uyumsallık , toplumla birey arasındaki sorunsuz gidişatı müspet süreç içinde hedeflenen noktaya ulaştırabilir. Birey varsa;toplum da vardır sav’ından hareketle,izlenen politik atılımlar sosyal bir birlikteliğin oluşumuna katkı sağlayan önemli etkenlerdır. Duyulması gereken bireysel memnuniyetin alt-üst gibi kategorize kavramları ortadan silebileceği, muhtemelen sınıfsal çatışmaların da önüne […]

/

Her Münferit sorun toplumla ilgilidir

Yaratılış ilkelerine aykırı bir fiilin yol açacağı zararın, sadece failini değil,toplumun her kesimini kapsamına alacağı hesap edilmesi gerekir. Bu Kelebeğin kanat çırpması yer küresini titrete biliyorsa, gerisi cidden üzerinde düşünülecek bir konu dur. Mesela bir trenin birbirine bağlı vagonlardan birinin rayından çıkması nasıl ki diğer vagonlara bir yansımayı söz konusu yapabiliyor’sa buda böyledir. Veyahut bir […]

/