[avatar user="mustafakaplan" size="150" ]

Allah rahman ve rahimdir

by | Leave a comment

Hiç bir canlı yoktur ki mükemmel yaratılmış olmasın. Bir Sivrisineğin bile; Yüce Allah’ın eşsiz yaratılış tarzına konu olması, onun yarattıklarına karşı muhabbetkâr olmasının en bariz argümanıdır.

Her canlı onun künfeyekun tezgahında ayrı bir özenle ve latifane bir işleyişten sonra varlık boyutuna dahil olur.

Bu canlılar içinde insan için, Eşref-î mahluk sıfatıyla bir taltifin her daim gündemde kaldığı, bunun Hamd ve senâlara sebep teşkil ettiğine dair bir kıymet olduğu telakki edilmesi, nimeti küfrân kuyusunda zayi etmemek adına elzemdir.

Yüce Allah’ın; Dar-ül imtihan yaptığı bu dünyada, başarı oranlarını yüksek tutmak için insanlara, yarın Mahkeme-î Kübrada rezil ve sefil olmamaları için onca peygamber Evliya ve esfîyayı rehber olarak göndermiştir.

Gönderdiği kitaplar, sırf söz konusu sınavı başarıyla geçmemiz içindir.

Hal böyleyken her canlıya karşı; hele insanoğluna tepeden bakma, horlayıp küçük görme gibi hareket ve düşünceler içinde olmanın doğruluğundan bahs etmek mümkün mü?

Din, dil, ırk, gibi ictima-î marazâlara davetiye çıkaran tüm menfi kavramların bertaraf edilmesi gerekirliliği konusu ile ilgili, Kur’an’da sürekli bir deklârasyonun yapıldığı bilenler için muğlak olmasa gerek.

Bediüzzaman hazretlerinin “Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun deva-î reçetesi İtibba-ı Kuran’dır” sözleri beyin arenasında karanlıkta kalmış köşelerine nurani pırıltılar’ını armağan ediyor.

Kişilerin ehven ve tek düze yaşam şekillerine bakıp; onları beğenmemek veya toplumdan soyutlamak ile ilgili bir davranış içinde olmanın, yaratılış kurallarına aykırılığı söz konusu ettiğinin idrak edilmesi gerekir.

Her gün bir yerlere giderken veya gelirken; sokakta uyuduğunu gördüğümüz bir çocuğun, bir yaşlının, çöp bidonlarında yiyecek ararken rastladığımız bir insanın durumunu görmezden gelip, duyarsızlığın dayanılmaz hafifliğine sığınmanın bir çıkar yol olduğunu söyleyebilir miyiz?

Burada bir empati yapabilmenin istidadını elde etmenin huzurunu yaşamak daha insanî olmaz mı?

Tüm bunların bir imtihan için olduğu söylense kanımca yanlış olmasa gerek.

Bişrî Hafi gibi bir günahlârı; evliya seviyesine yükselten, onun kuyuya inip; susuz kalmış bir Köpeğe su içirmesi değil midir?

Kur’an verilerine dayalı bir adaptasyon, toplumsal ilişkileri müspet mecralara çekip dizayn edecek en reel yöntemdir.

Çünkü beslendiği kaynağı Allah korkusu olan bir vicdan’ın icra-yi muhasebesi, adalet, hoş görü, karşılıklı anlayış ve tevazu üzerinedir.

O halde toplumu kategorize etmekten kaçınıp, tefrika selinde kaybolup gitmesini önlemenin yolu; önüne tevhit duvarını örmekten geçer.


Etiketler: 442 okunma
Bilgilendirme

Urfa Yaşam Haber sitesinde yazılan yazılardan yazarın kendisi sorumludur. Yazarın görüşleri Urfa Yaşam haberinin görüşlerini yansıtmaz

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir