Şanlıurfa Suruç’lu Araştırmacı Yazar Eleştirmen ve Halk şairi Recep Fırat’ın yeni eseri çıktı, uzun bir süreden sonra yoğun bir çapa ve emekle sevenlerini bekletmeden tüm kitapçıların raflarında kitap fuarlarında yerini alarak sevenleri ile buluştu. Yazar sosyal medya hesabında tüm sevenlerine şu sözlerle duyurdu.
Sevgili ve kıymetli dostlarım, arkadaşlarım; beni önemseyen ve değer veren sevgili okuyucularım ve
kitap severler; uzun bir zamandır ikinci eserimin üzerinde yoğun bir çaba ile çalışıyor, sosyal
medyadan da uzak duruyordum. Ve nihayet bu uzun süreden sonra siz kıymetli okur için yazdığım
‘Batak ‘ sosyal romanımı ağır bir sorumluluk üstlenerek bedeli ne olursa olsun bu kıymetli
eserimi siz gerçek sahiplerine teslim etmenin zamanı geldi. Büyük ekonomik krizlerin devalüasyon ve
enflasyonun buhar gibi halkın üzerine çöktüğü özellikle bu günlerde, sizden biri olarak; sanatçı /aydın
bilinci ile var gücümle çalışıyor, halka hizmet etmenin onurla ve mutluluğunu yaşıyorum. Aydınların
hak ve halk için sorumluluk üstlenmeleri büyük önem arz ettiğinin inancındayım.
Bu şiarla; halkımın içinden bir emekçi olarak tarafım şüphesiz ki halktan yana olacak.
Özellikle eserin yayınlanmasının mübarek Ramazan ayının ilk gününe denk gelmesi vesilesiyle de
ayrı bir mutluluk vermiştir bana. Bugün sevinç günümüz, kederleri bir yana bırakıp mutlu olalım.
Ramazan dostluğu, sevgiyi ve geleceği paylaşmaktır. Aşımızı, ekmeğimizi, soframızı paylaşmaktır.
Birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissederek, özlemleri gidererek;
her türlü dargınlıkları ve kırgınlıkları unutturarak sevgi ve hoşgörü duygularını güçlendirerek, sevinç
ve mutluluğu yaşatalım.
En içten dileklerim ile ‘Batak’ sosyal romanım edebiyat dünyasına hayırlı olsun.
Ramazan ayını tebrik ederim. İnsanlığa barış ve huzur dolu bir yaşam temennisiyle, esenlikler dilerim.
BATAK / 342 sayfa
Batak, Anadolu’nun kırsal kesiminden saf, yüreği temiz bir delikanlının gurbet sancısıdır.
Rızkının peşinde koşan taşralı bir delikanlının gurbet elde iş araması, sonrasında sağlıksız ve iş güvenliğinden yoksun zor koşullarda çalışmaya maruz kalması ve haksızlığa direnen bir emekçinin hak mücadelesidir.
Sermayedar patronlar, işverenler, işçileri köle gibi çalıştırıyorlardı. Oysaki emek, yüce bir değerdir.
İşveren patrona karşı hakkınızı aradığınızda ne yazık ki başkaldıran damgası yiyor, fişleniyorsunuz ve sonra tüm iş kapıları üzerinize kapanmaya başlıyor.
Fırat’ın parolası, ‘Direnmek ve onurlu yaşamak’, hayat görüşü ise ‘Yaşat, dürüst ol, sev ve oku’ydu.
Uyuşturucu şebekelerinin ağına düşmesi, onların vaatlerine kanması ve batağı fark etmesi ile gelişen olaylar…
Köylü, yoksul bir aile çocuğu olan Fırat, iş yaşamındaki gelgitli zorluklardan dem vuruyor, sömürü çarkını didikleyip sorguluyor. Hayatın girdaplarında o kadar savrulmasına rağmen kader ona yeni yaşamlar ve sevdalar da bahşediyor.
Batak, iş güvencesinden yoksun işçilerin/emekçilerin ölüm kalım mücadelesinden, yitirilen emekçi canlardan söz ediyor.
Etiketler: Recep Fırat roman urfa 191 okunma