Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde belirlenen salgın bir hastalık büyükbaş hayvanları telef ettiği ileri sürüldü.
Halk arasında “Üç günlü hastalığı” olarak isimlendirilen ve bilimsel adı “Bovine ephemeral fever” olan salgın hastalık zamanında müdahale edilmez ise büyükbaş hayvanları üç gün içerisinde öldürüyor.
Üç günlü hastalığı olarak bilinen ve kısa süreli ateş, titreme, topallık ve kaslarda güçsüzlükle ortaya çıkan salgın hastalıkta, sığırlarda ölümler, ciddi kilo kaybı, düşük süt verimi, boğaların dölleme yeteneğinde düşme, düşük olma gibi zararlar ortaya çıkmaktadır.
Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz alanında yetkin veteriner hekim, “Tedbirlerin alınması ile üç gün sonrasında hayvanların kurtulma şansları %90’a kadar çıkmaktadır” bilgisini paylaştı.
Bütün hayvanlara bulaşacak
Koronavirüs ile ilgili bir hastalık olmadığını belirten veteriner, sığırların bu salgından etkileneceğini belirtirken şunları ifade etti, “Nerede bir hayvan var ise bulacak. %90 olarak rakam veriyorum. Hayvandan hayvana bulaşan bir hastalık değildir, sivrisineklerin hayvandan hayvana taşıdığını düşündüğümüz bir salgın hastalıktır. Bu nedenle nerede sivrisinek var ise orada hayvanlar tehlike altındadır” dedi.
Yaklaşık 4 ile 7 yılda bir görülen ve yeni bir hastalık olmayan Üç günlü hastalığı belirtilerinin ŞAP hastalığı ile aynı olması nedeni ile bu hastalık ile karıştırılıyor. İki salgını bir birinden ayıran en önemli etken ise Üç günlük hastalığın, ŞAP hastalığına karşın İnsandan insana yâda Hayvandan hayvana bulaşmayan sığırlara özel salgın bir hastalık olmasıdır.
Hastalığın etkilerinden olan ateşlenme, özellikle süt sığırlarında aniden ortaya çıkmaktadır. Sığırlar ateşle birleşik semptomlar gösterir. Isı genelde 40 derecenin üstündedir. Hasta hayvanların ortalama yüzde 50’si titrer. Hasta sığırlar sırtlarını kamburlaştırır ve burunlarından ve ağızdan akan salya ile kafalarını aşağıda tutuyorlar.
Doğudan gelip batıya giden bir salgın
Hastalığın doğu illerinden geldiğini bu nedenle ilk olarak Suruç’un doğu yönünde ki köylerde görüldüğünü aktaran veteriner, hastalığın Suruç’un batısına doğru yöneldiğini ve buradan da Türkiye’nin batı illerine doğru hareket ettiğini belirtirken, “Yaklaşık 25 gündür bu hastalık ile mücadele ediyoruz. Artık Suruç’ta ki salığın kontrolümüz altındadır diyebiliriz. Suruç’un doğu köylerinde yoğun olan süreç bitti. Şimdi Suruç’un batı köylerine ve Birecik ilçesinde hasta hayvanlara müdahale etmeye başladık. Suruç’un doğu köyünde neredeyse hastalık bitti, çünkü neredeyse bütün hayvanlar bu hastalığı geçirdi.“ dedi.
Belirtilere dikkat edin
17 yılık meslek hayatımda 3 defa karşılaştım bu hastalıkla. Kimi hayvanlarda mide şişkinliğini görmekteyiz, hayvanın topallaması, halsizlik, ayakta duramaması, kaslarda titreme gibi belirtiler ile karşılaşıyoruz. Hasta olan hayvan adım atamıyor. Hayvanlar genelde hastalıktan kaynaklı çöküyorlar. Çöken hayvanı ayağa kaldırmak çok güç oluyor. Bir nevi geçici felçlik demek doğru olur.
Hastalık hasar bırakıyor
Sağlam bir tedavi uygulanırsa ölüm oranı düşüyor diyen veteriner, “Hayvanlarda kimi hasarlar bırakabiliyor. Felçlik gibi, 20-30 gün boyunca hayvanın ayağa kalkamaması. Hastalığın semptomlarından olan yüksek ateş kaynaklı hayvanda abort meydana geliyor, yani gebe hayvanın yavrusunun kaybedilmesi durumu.
Bu sadece bir sığır hastalığıdır
Suyun çok olduğu köylerde sivrisinekler de çok oluyor. Bu nedenle suyun az olduğu köylerde bu hastalık ile fazla karşılaşmıyoruz. Yani ne kadar az sivrisinek o kadar az tehlike söz konusudur. Hastalık sığırlara özgü bir hastalıktır. Evinde kedisi, köpeği, keçisi olanların korkması gereken bir durum yoktur.
Tedavi yolu banyo ve aşı
Tedavisinin erken aşı ve banyo olduğunu belirten veteriner, “ Yıllık yapılması gereken bir aşısı var 50 TL cıvarı fiyatı var ama her yıl gördüğümüz bir hastalık olmadığı için hayvan sahipleri bu aşıyı yapmıyor. Aşı yapılması çok önemlidir. Ayrıca hastalanan hayvan havale geçiren bir çocuk gibi vücut ısısı aşırı yükseliyor bu yüzden su ile vücut ısısı dengelenmeye çalışılmalı. Son olarak sivrisineklere karşı ilaçlama da önemli bir tedbir olarak görüyoruz” dedi.
Yavruları kaybettik
Suruç’ta oturan çiftçi İsmail Yalçın, “ İki ineğim var ikisi de 9 aylık hamileydi. Bir şekilde hastalık bulaşmış. Veteriner getirdik. 3 gün inekler için uyuyamadık. Kurtuldu ikisi ama yavrularını kaybettik” dedi.
16 Bin liraya alınan inek telef oldu
Tılal köyünden çiftçi Abdi Y. ise hastalıktan kaynaklı ineğinin telef olduğunu belirtirken, “3 gün boyunca uyumadan su tuttuk hayvana. İnek olağan dışı şişti, vücudunda şişikler ve aşırı sıcaklık vardı. İneğim öldüğü gibi ekonomik olarak da büyük zarar ettim” dedi.
Rakamlara ulaşamadık
Hastalıktan etkilenen ve hastalıktan kaynaklı ölen sığır sayıları hakkında herhangi bir açıklama ve veriye ulaşamadık. Büyükbaş hayvanların veritabanını tutan ilçe tarım müdürlüğünden herhangi bir açıklama yapılmadı yâda ulaşamadık.
Yetkili, “Suruç ile sınırlı değil, abartılması doğru değil”
Konu ile ilgili bilgisine başvurduğumuz ismini vermek istemeyen bir yetkili ise, salgının var olduğunu ama bu salgının abartılacak düzeyde olmadığı gibi Suruç ile sınırlı olmadığını belirti. Yetkili, “Suruç büyükbaş hayvan besiciliğinde Şanlıurfa’nın diğer ilçelerine oranla en düşük olduğu ilçedir. Salgın kontrol altında olduğu gibi bitme noktasındadır. Zaten bu salgından etkilenen hayvanlar ise Yaşlı, hali hazırda hastalıkları olan, bakımları aksatılan hayvanlardır. Salgından etkilenen sığır sayısı %1 oranı kadardır. Eğer hayvan hastalık geçirdiğinde iyi beslenir, veteriner kontrolünde aşısı yapılır, antibiyotikleri verilir ve vitamini verilince üç gün gibi kısa bir süre içerisinde atlatabilir” dedi.
Etiketler: ilçe tarım salgın Salgın hastalık Sığır Üç gün hastalığı 667 okunma