[avatar user="farukcaymaz" size="150" ]

ÖYLESİNE BİR YAZI;HERKES HAKLI,HAKSIZ OLAN KİMDİR

by | Leave a comment

Deprem sonrası sözcükler tükendi.

Söylenecek şeyler artık dilde pelesenk.

Şöyle dönüp geriye doğru olup bitenlere bakınca, sistematik bir biçimde olayların akışına verilecek cevaplar ortadan kayboluyor.

Su istimal edilen güven meselesi kendini başka bir boyutta gösteriveriyor.

Sorgulamak lazım diye düşünüyor insan; iyi de hangi birini sorgulayalım?

Her felaketten sonra sorumlusu aranıp, günah keçisi birkaç kişi dışında bulamayınca, ister istemez “hangisini” demekle yetinebiliyor şu akıl denen muhteşem şey.

Sel felaketi sonrası yapılan açıklamalar hep aynı:

“dere yatağına yapmışlar!”

Her kim söylüyorsa, doğrusal baktığınızda haklı görünüyor; dere yatağına neden bina yapılır?

Tren kazası olur ,sorumlular yerine suyun zarar vermiş olduğu traversler(yastıklama temel) altındaki toprak kayması nedeniyle raylar eğilmiş ,kaza meydana gelmiştir. Toprağın kayması sebeptir, kim bu açıklamaya yanlış diyebilir ki?

Maden faciasında işçilerin üzerine çöken zemin, ötmeyen veya geç öten ikaz ,siren sesi olayın müssebidir.

Önlemin sonuna kadar alındığı ve gaz sıkışması nedeniyle gerçekleşen olayın başka boyutu bulunmadığı açıklamasına kim hayır öyle değil diyebilir ki!

Covid -19 salgınında kullanılan en güzel cümlenin “en iyi önlem salgına yakalanmamaktır” demenin karşısında hangi insan aksini iddia edebilir?

Günlerce, yıllarca bilim adamları tarafından uyarılar yapılır; hazırlıklı olalım, bu ülke deprem kuşağında; şu yerde, falanca yerde diye bangır bangır bağırırlar .Bir gün gerçekten o bölgede yıkıcı deprem meydana gelir ,”kader” diye teskin etmeye kim bir şey diyebilir!

Depremzede yanık bağrıyla kurtarma ekiplerini ağlayarak bekler,” yollar hasar gördü, ulaşım yapılamıyor, felaketin boyutu büyük, elimizden geleni yapıyoruz” diye yapılan açıklamalara kim “haksızsınız! “diyebilir?

Gönüllülük esasına dayalı kurum çadır satar, daha öncede satılmıştı açıklamasına hangimiz “iyi de sen hayır kurumusun ,bağışlarla ayaktasın, niye satarsın” diyebiliriz?

Çok daha fazlası var;

Çocuk istismarına, rızası var diyene…

Kadın katliamlarına,

Yolsuzluk iddialarına,

Rant kavgalarına, çıkıp günah işleme özgürlüğü ile açıklamaya çalışana kim “dur be anam babam dur! bu öyle bir şey değil!” diyebilir?

Aklımız zaman zaman oyun oynar bizimle.

Mantıklı ve makul açıklamalar yine de acıları dindirmez ama. Suçu başkalarına yüklemek sonucu ne yazık ki değiştirmiyor.

Başa döneyim.

Herkes kendi açısından haklı, haklı da…

Haklı olan varsa ortada mutlaka bir haksız da olmalı değil mi?

İşte o haksızlar ,doğadır, sel getiren yağmurdur, yerin altında kendi kendine sıkışan gazdır, kırılan faydır, rızası var denilen garibandır; en önemlisi bunlara neden olanlara inanan halktır!

Olay tamamen başka tabi.

Söylemek lazım.

Lakin, duyanımız…

O yüzden dedik;

Değişebilecek şeylere gönlümüzün yaz dediği öylesine bir yazı işte…

Sevgi ve saygıyla…

Faruk CAYMAZ

İnş. Müh-Şair ve Yazar


Etiketler: 88 okunma
Bilgilendirme

Urfa Yaşam Haber sitesinde yazılan yazılardan yazarın kendisi sorumludur. Yazarın görüşleri Urfa Yaşam haberinin görüşlerini yansıtmaz

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir