Yer yüzünün iki halifesi

er yüzünün iki halifesi – Kadın ve Erkek

Kadın da erkek te ayrı gezenlerden yeryüzüne inmiş varlıklar değildir. Her ikisi de aslında yeryüzünün en kıymetli unsurlardır.

Beşeri yapılanmada tıpkı bir araya gelip, atomlar gibi molekül vasfını elde ederek, İlahi emirler doğrultusunda hareket etmeye zorunlu iki vazifelidir.

Birbirine mecbur bu iki varlığın, yine birbirlerine uyguladıkları şiddet gibi olumsuz reaksiyonlar, onların kendi silahlarıyla kendilerini vurmaya benzer.

Allah hariç; tüm yaratılanın kendi kendine var olması gibi bir istidadı durumu mümkün değildir. Bu acziyet içinde iken, iki varlığın birbirlerine karşı üstünlük taslamak gibi durumları olabilir mi sizce?

Aynı yasalara tabi; fakat görevleri itibarıyla farklı departmanlarda çalışıyor olmaları, tarafların kendilerini bir üstünlük vasfıyla taltif etmelerinin doğru bir yanı olduğu kabul edilemez.

Biri ruh; diğeri beden ise, bir diğerinin; yekdiğerine gösterdiğini sandığı şiddet olgusu, aslında endirekt kendisine karşı işlenmiş oluyor.

Tıpkı Nasrettin Hoca’nın; ağacın üzerine çıkıp, altındaki dalı kesmesi gibi…

Siz bir ormanı keserseniz, kendinize zarar vermiş olmuyor musunuz?

Ki, bu da doğaya tamamen aykırı bir durumdur. Yapılanlar her ne ise karşılığı da öyle olur. Bu determine olgu içinde hangi davranış vuku bulmuşsa davranışın sahibine cevabi yansımalar aynı şekilde tezahür eder.

Her halükârda ne yapılırsa yapılsın; ne işlenirse işlensin muhatabı yine failin kendisidir.

Peki bu eylemi sadece o kişiyi mi bağlar? Elbette değil. Bunun sadece bir kişide kalmayıp, âlemşümul olduğu akıldan uzak tutulmaması gerekir. Yukardaki orman örneğinde olduğu gibi. Yanması herkesi ilgilendirir. Hal böyle olunca da, bir duyarsızlığın ortadan kalkması doğa gereği kaçınılmaz olur…