[avatar user="recepfirat" size="150" ]

Suruç’un Sorunları

/ by | Leave a comment

Değerli Suruçlu Hemşerilerim Güzelim Suruç ilçemizde çocukluğumdan beri sizlerle olan sizlerle aynı sıkıntıları yaşayan bir olarak ilçemizle ilgili gözlemlemelerim ve araştırmalarım la ilgili sizlerle kısa bir yazı paylaşma gereği duydum bu benim insani yurtseverlik vazifem. Suruç ilçemizin kendine özgü çok kıymetli kaynakları var. Bu kaynakları yerli yerince değerlendirilebilirse, tüm ilçe bundan faydalanır ve ekonomik açıdan bölgenin de kalkınmasına vesile olur. Diğer il ve ilçelerimize de ışık tutmuş olur.

Örneğin imkanları koşulları kısıtlı Dersim Ovacık gibi bir yerde belediyenin halka hizmet ile müthiş kazanımları var. Suruç gibi güzel zenginliğin üzerinde olan ilçemiz içinde gerekmez mi neden olmasın Güzel ilçemiz Suruç’ta kaynakların ciddi ve koordineli bir şekilde işlenmesi, bölge ile de sınırlı kalmayarak ülke ekonomisinin ciddi gelir kapılarından biri haline gelebilir. Her bölgenin öz gelirini oluşturacak bir takım kendine has yerli kaynakları vardır. Bu bölgelerin yapısına ve kaynaklarına göre değişir. Örneğin; tarım, hayvancılık, orman işletmeciliği, yer altı kaynakları, deniz ve su ürünleri, tarih ve turizm gibi…

 

Suruç ovasında tarım alanından, yeterince istifade edebiliyor muyuz? İlçemizde kurulan seralardan hayli kaliteli ürünler elde ediliyorken, bu işletmelerin sayısının artırılması, üretimin katlanması gerekmez mi? Hayvancılık desen ondada durum içler acısı. İlçemizde büyük bir alışveriş merkezi yok sinema solanları yok köy yolları bozuk, ilçede alt yapı, çarpık kentleşme ve işkal edilen tarım arazilerinin imara kapatılması, köy meralarının kaldırımı yasaklanmalı hayvan otlak yerleri korumaya alınmalı yapsatçıların yaptığı binaların denetlenmesi her mahalleye semt pazarlarının yapılması, belediyenin sağlık ve hijyen konusunda uzman olan kişilerin fırın büyük market ve kasapların denetlenmesi , trafik sorununa çözüm bulması, sanayi hal pazarı Buğday pazarı Hayvan pazarının büyütülmesi çarşı merkezini rahatlatacak geniş yeşil alanlar yapılması ve geleceğimiz olan gençlerimizin eğitim ile iç içe olması için ilçemiz ve köylerde kütüphanelerin kurulması sanatsal etkinlikler düzenlemesi öğretmenlerimize yazarlarımıza destek verilmesi gerekmez mi Kaymakam bey çalışmalar yapıyor kendi çapında lakin bir yerde yetersiz kalıyor saha genişletilebilir daha iyi projelere hizmetlere imza atılabilir.

Memleketimiz için yapılacak her türlü hizmet için gerek Şanlıurfa Yazarlar Platformu ve Mezopotamya Yazarlar Derneği Şanlıurfa Şubesi’ndeki bütün aydın arkadaşların fikirleri alınabilir bence gerekiyor. Köy yollarımız içler acısı Şehir merkezinde trafik allak bullak. At arabacılarından geçilmiyor. O vatandaşlar için uygun yerler tahsis edilebilir. şehrin görüntüsünü bozacak tutumlardan kaçınılabilir. Bir fabrika, bir giyim atölyesi, büyük ve geniş yeşil alan ve dinlenme parkı yok. İşsizlik had safhada,Tarım arazileri ve köyler su altında göle dönmüş. Su drenaj kanalları ve tahliye kanalları yok.Şehir içi ulaşım berbat. Belediye ,emniyet, askerlik şubesinin önündeki beton duvarlar utanç verici bir görüntü sergiliyor. Doğru dürüst bir cadde yok.Araçları park edecek yer yok. Elektrik sorunu en üst düzeyde, vatandaş elektrik duasına çıkıyor. Yıllardır Elektrik enerji nakil hatlarında çalışıyorum, hiç bir yerde eski sistem teller ağaç direk kalmadı, son sistem yenileme çalışmaları var, bizde hala elektrik telleri döşüyor, direk devriliyor, kesintiler var, önce buna bir el atılması gerektiğini düşünüyorum. İlçede doğru düzgün bir spor kompleksi, bir sinema salonu, bir şehir otogarı, bir hükümet konağı yapın. Hastane su şebekesi olmuş. Bataklığın üstüne kurmuşlar , her taraftan su çıkıyor. Böyle hastane mi olur. Allah aşkına ? Ziyaret yolundaki eski hastaneyi hizmete koyun, yada yeni bir Hastane yapın zemini sağlam kıraç bir alana .Temeli sağlam bir denetleme mekanizması kurun. İlçenin yollarını genişletin halkın kaldırımları işgal etmesine izin vermeyin. Sanayi sitesi çok düzensiz ve yolları bozuk genişletilip düzenlenmesi lazım. Altyapı yok İlçedeki Elektrik direklerini kaldırın enerji , fiber , Doğalgaz , vs gelir ve gider eksiksiz bütün alt yapıyı yapın. Köylerde evlerde şebeke suyu yok su sorununu çözün. İlçemizde otel yok bir otel yapın.

PTT ‘nin ikinci üçüncü şubesini açın PTT’ nin ünündeki kuyruk nerdeyse ilçenin etrafını dolaşacak banka atmleri yetersiz Çiftçinin üretimini sağlıklı bir şekilde elinden alacak kooperatifler kurun İlçedeki işsizliği bitirecek istihdam yaratacak işletim tesisleri kurun dolayısıyla hem çiftçimiz hem işçimiz yararlanmış olur. Bütün köy yollarını düzeltin. Mürşit pınar yolunu sınıra kadar, Ziyaret yolunu Akçakale ye kadar, Mizar yolunu anayola kadar, çift yönlü yapın bunların hepsi sorun değil mi? Neden bunları kimse dile getirmiyor arkadaşlar. Yapılmamış yada yaptırılmamış yapılması gereken bir sürü eksiklik var. Ben doğduğum büyüdüğüm Suruç’u memleketimi insanımı çok seviyorum karalamak kötülemek niyetinde değilim, tam tersine bir faydam dokunabilirse ne mutlu bana. İlçemizde Tarihi Ziyaret köyü Şeyh Müslüm Dergahı , Çêlmêlık hanı kervansarayı, gibi ve daha bir çok eser vardır ve ben Suruç’un bütün köylerinde Saman yükleme boşaltma işçisi olarak çalışırken, Samancılarla köy köy gezdiğimde yakından kendi toplumumla toprağımızla daha iyi tanışma fırsatına sahip oldum, gözlemlemelerim sonucu 1. O kadar zengin güçlü zengin ekonomiyi kalkındıracak topraklarımız varken, 2 . Turizme kazandırılması gereken, yıkıma terkedilmiş çok tarihi eser hanlar, konaklar , köprüler, mağaralar, kerpiçli kubbeli evler tespit ettim ve daha birçok tarihi mekân… Bu bölgelere ne zaman el atılacak zirai çalışmalar ne zaman yapılacak tarih ne derecede turizme kazandırıldı? Bu coğrafi ve tarihi yerlerdeki ıslahat çalışmaları daha hızlı ilerleyemez mi? Suruç göbeğinde keza köylerinde’ de yolların da da aynı şekilde sıkıntılar var. Türkiye sınırları içerisinde 2 bin kilometre uzunluğu ile İpek Yolu’nun güzergâhında olan D 400 karayolu ülkenin en çok kullanılan yollarının başında geliyor. D 400 karayolunun Gaziantep- Birecik ve Şanlıurfa- Diyarbakır arası duble yol olmasına rağmen Birecik- Suruç- Şanlıurfa arasında herhangi bir çalışma yapılmaması derinden üzüyor bizi. Her üç kişiden biri trafik kazası geçiriyor. Bu yıl boyunca yüzlerce kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı! Trafik kazasından daha yaygın başka bir felaket var mı memleketimizde ?

D 400 karayolunun Birecik-Şanlıurfa arasının dar olması ve duble yol olmaması her gün binlerce aracın geçtiği yolda ölümlü kazalara neden oluyor. Karayolunun dar olmasından dolayı iki aracın karşılıklı olarak zor geçiyor, yolun bir an önce genişletilmesi gerekiyor biz Suruç halkı, olarak yaşadığımız sıkıntıların Ankara’nın duymasını istiyoruz. Dahası Suruç’ta fıstık ,üzüm , badem ,zeytin, ceviz ve birçok bahçe bitkisi yetişiyor. Bunlar doğru ve sağlıklı yapıldığı sürece verim artar, ekonomik olarak çiftçinin yüzünü güldürür. Sevgili çiftçimiz ne suladığı nede sulamadığının borcunu ödeyebiliyor. Dedaşın önünde kuyruk var. Çiftçi borç batağında Tarım arazilerimiz Vahşi sulama ve aşırı gübrelemenin yanında ilçemize sıçrayan betonarmeyle yok ediliyor. İçinde tek bir çakıl taşı barındırmayan kıpkırmızı topraklar (Üstelik 1. Sınıf tarım arazisi olarak ilan edilmişken) nasıl olur da yapı ruhsatına kavuşur ve betonlaşmayla katledilir? Bu zihniyete değerli halkımız dur demeli. Ülkemizde ve yurtdışında pazarlanan Antep Fıstığı olarak bilinen ürünü Suruç’un bağlı olduğu il Urfa fıstığı markalaştıramadığı için Suruç ticari faaliyetlerini komşu illerden idame ettiriyor. Fıstığın çekirdek fiyatına simsarların tüccarların elinde düşük fiyatlarla patronlara peşkeş çekilmesi bu halka yapılmış büyük haksızlık değilmi? Niye fıstığın fındıktan ne eksiği var? Karadeniz’de bir fındık borsası varken, fıstık borsasının olmaması kanayan büyük bir yara, büyük bir ayıp değilmi? Keza diğer ilçeler Birecik, Halfeti, Bozova vs diğer ilçelerde aynı sıkıntıyı yaşıyorlar Nizip gibi bir ilçede olması Suruç’ta Birecik’te Halfeti’de Bozova’da fıstık üretiminin olduğu ilçelerimizde bir fıstık borsasının olmaması, işleme tesislerinin bulunmayışı şehrimiz için hem bir kayıp hem de büyük bir ayıptır. Bugün Suruç ve komşu ilçelere baktığımız zaman ilçelerle merkezle aradaki kopukluk kendini belli ediyor. Suruç ekonomik döngüyü merkez yerine komşu şehirlerle idame ettiriyor. Örneğin; Tarımın kalbi olan Suruç ilçemiz Gaziantep iliyle ticari faaliyetlerini yoğunlaştırmış durumda. Bu durumun Urfa ekonomisine herhangi bir katkıda bulunduğunu düşünmüyorum. Diğer ilçelerde’ de durum aynı
Ayrıca Yarış Atları, Nar, gibi kültürel değerlerimize basında hiç denk gelmedim. Hâlbuki böylesine önemli güzelliklerimiz, tarihimiz, kültürümüz üretim ve tarımsal çalışmalarla manşetlerden inmemeli. Belediye tarafından kültürel değerlerimizi tanıtım amaçlı festivaller düzenletilebilir.
Bugün Memleket sözde GAP’ın başkenti. Her ne kadar ilk Suruç ovasının hakkı olan Fırat suyu geçmişte bazı siyasi nedenlerden Harran a verilmiş olsa da, bu Suruç halkının haklı olmadığını gösteremez, ya geçmişte harran da bir çifçi vekile dert yandığında, Vekil açıkça şunu söylüyordu Suruç’u size köle etmedik mi. Yaaa Tarihten ders alalım arkadaşlar. Suruç halkı geçmişte haklı olduğu gibi bu günde haklı adalet geçte olsa yerini buldu, nihayet kısa geçmiş bir dönemde Suruç’un bereketli toprakları değerli insanları suya kavuştu şu da bir gerçek ki Atatürk Barajı biteli neredeyse 30 yıl oldu. Otoban yapıldı yeterince verim alabilmiş değiliz oysa dışa ihracat dahi yapılabilir. Ancak tarım alanında çağın gereklerini hala yakalayabilmiş değiliz. Çiftçilerimiz geçim yapamıyor. Ürettiği de en düşük bir sermayeyle elinden alınıyor, çiftçimizde perişanlık yaratan kemer sıkma vergiler, elektrik faturaları ayrı bir dert, Dedaş, ve simsarlar cirit atıyor, gariban çiftçimiz köylümüz halkımız kan ağlıyor. Filizlenmeye gebe topraklarımız “Vahşi” sulamayla yok olmaya devam ediyor.

Aşırı ve kontrolsüz gübrelemeyle verimli topraklarımızın kimyası bozuluyor. Verim Alamadığı gibi azda olsa ürettiğiyle geçim sağlayamadığı için çoğu ailelerimiz gurbet yollarında, trafik canavarlarına başka coğrafyalarda, etnik saldırılara maruz kalarak, göçebe bir şekilde bütün insani sosyal faaliyetlerden mahrum kalarak yaşama tutunmaya çalışıyor, Haktan revamıdır bu millete, oysa genç nüfus barındıran Suruç tarımsal ekonomik yönden kalkınarak iş istihdamı yaratılarak ilçemizin kaderi değişe bilir diğer ilçelere illere ışık tutulabilir işsizliği önlenilebilir, Ömrünün yarısını gurbette inşaatlarda farklı sektörlerde geçiren gençlerimize sağlıklı bir yaşam hakkı tanınmalıdır.

SAĞLIKLI VE KALİTELİ BİR YAŞAM için Yeşil sağlıklı bir hayat yerli üretim yerli iş istihdamı demek zorundayız.

Bu konular dile getirilmeli ki, ilgili kurum ve kuruluşlar çözüme odaklansın. Öz kaynakların yerinde kullanımıyla ulaşamayacağımız hedef yok. Bu Coğrafya, tarih ve kültür, hepimizin ortak birikimi. Bu aileler ailelerimiz, çoçuklar çocuklarımız, gençler gençlerimiz güzel bir yaşam iş, aş , eğitim hepimizin hakkı. Olması gerekenler yapılsa umut ederimki diğer illere, ilçelere de ışık tutar örnek olur. Tarihi, Coğrafi, kültürel bütün değerlerimize sahip çıkmak gerekir. Memleketimizi evimiz gibi görmeliyiz, bu yüzden sahip çıkmak hepimizin ortak vazifesi. Çünkü Suruç evimizdir ve biz evimizi seviyoruz.

Vesselam

Recep Fırat / Araştırmacı Yazar


Etiketler: 344 okunma
Bilgilendirme

Urfa Yaşam Haber sitesinde yazılan yazılardan yazarın kendisi sorumludur. Yazarın görüşleri Urfa Yaşam haberinin görüşlerini yansıtmaz

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir