[avatar user="farukcaymaz" size="150" ]

50 Yüzsüz Adam

/ by | Leave a comment

Dünya var olduğundan beri sürekli değişim halinde olan doğa, üzerindeki yaşamı sürekli geliştiren ve yükselten bir çaba içinde oldu. Zaman zaman dünya dışı etkilerden zaman zaman kendi içinde yaşadığı kalıtımsal olmayan faktörler nedeniyle değişimi sürekli güncelledi.

Bugün hala değişimini büyük bir titizlikle devam ediyor.

Geçmişi, yapılan son bilimsel çalışmalarla yüzbin yıl öncesine dayanan insanlığın doğa kadar etkili olduğunu söylersek herhalde yanılmış olmayız. Çağların gerisinden baktığınızda, doğa kendi olağan değişimlerini yaşarken, insanlık onun paralelinde gelişti ve hiç umulmayacak bir şekilde kendisiyle savaşmaya ardından bu yetmezmiş gibi doğayla bile savaşmaya gitti.

Sel felaketleri, depremler, lav püskürten volkanlar, rüzgar ve yağmurların etkileri yaşamın düzeni içinde yürümesini sağlamaya çalışırken, üzerinde yaşayan en zayıf ama en vahşi canlısı olan insanın yaptıkları, doğanın daha çok çaba göstermesine sebep olmuştur.

Dün, aklı eksik ve sadece barınma, yeme içme ve üreme çabasında olan insanlık bugün birbirini yok etmedeki başarısı; eksilmeyen vahşi isteklerinden başka bir şey olmadığını görmemek mümkün değil.

Lidyalılar tarafından paranın bulunmasından itibaren, düşkünlüğü su götürmez gerçek olan sahip olma düşüncesi, onu daha da kötümser yanının ortaya çıkmasına sebep oldu; bencil, vahşi ve düzelmez”

***

Yeni kitabımız 50 Yüzsüz Adam adlı romanımızın önsözü aynen böyle başlıyor.

Bir önceki kitabımızda bahsettiğimiz insanlığın çıkar çatışması sonucunda gelecek “acı son”un burada kişilerin bu amaçla nasıl davrandıklarını irdeledik.

Roman kahramanımızın genç yaşından itibaren başlayarak, çalışma dönemlerinde karşılaştığı gerçek yüzsüz adamların arkasında duran esas kişilerin kimliklerini ortaya çıkarmaya çalışması onu türlü sonuçlarla baş başa kalmasına sebep oluyor.

Meslekleri farklı olan, hala hayatta oldukları düşünülen karakterlerin yaptıkları sınırsız bir güçleri varmış gibi; gerine gerine göğüslerine kasarak anlatmaları, onların ne denli bilemedikleri, kulakta dolma-doğma inancın ,daha fazla sahip olma düşüncelerinin  kucağında ve vicdanlarının uzağında oldukları,”öz”lerinden başka hiç kimsenin önemli olmadığını okuyup, etrafınızdaki kişilerin ne kadar benzediğini göreceksiniz.

Sırça köşklerde yaşamın en kalitelini halini yaşayanların, toplumlardan nasıl koptuklarını, ağalık düzeninde başkaldırının öykülere sığınmayacak can acıtıcı yanları sayfalar çevrildikçe büyük bir merakla sonun başlangıcını görebileceksiniz.

Yol yaparken; uygun kazı malzemesini “uygunsuzdur” raporu ile hem dışarı taşımadan parasını alan hem de bu toprağı vatandaşa temel dolgusu olarak satan,ariyet malzemesini ayrı bir bedel ile dolguya getiren utanmaz zihniyetli  insanı…

Doktorluğunu, ettiği “Hipokrat Yemini”ne adeta küfredercesine kullanan, hastanede ayrı, muayenehanesinde ayrı değerlendireni…

Birkaç günlük yemeği tekrar tekrar ısıtıp vatandaşı kandıran, işçisinin günlük yevmiyesini içtiği çayları keserek ödemeye çalışan esnafı…

Branşında verdiği derslerde, öğrencilerin yazılı sınav sonuçlarını en düşük derecede vererek ,onları kendi tarafından verilecek özel derse zorlamasını…

Evlendiği adamın cebinden hergün para çalarak ,sürekli yalanlarla para biriktiren kadını…

Vs…vs…vs…

***

Düşünce tarzınız ne olursa olsun, insani yanınızı kaybettiğinizde, karşınıza çıkacak olan şey, kötülüğün sizinle beraber tarih olmayacağıdır. İyinin  ise daima serzenişlerin ortasında, bir başka günün umutları ile uykuya düşünceler içinde başını yastığa koymaktan başka çaresi olmayacağıdır.

Farkındayım ,kitaplar pek satılmıyor.Satılsa da sadece rafları süsleyecek birer süs eşyasından başka bir anlam taşmıyor ülkemizde.

Ama yine de ,birilerinin hayata yön verecek kimi şeyleri de yazması gerekiyor.

2021 yılının şubat ayında çıkacak kitabımızın ,ilk sahip olacakların yine gazetemiz “urfayasam.com” olacağını da burada söyleyelim

 

Selam ve Saygılarımla

Faruk CAYMAZ

İnş. Müh-Arş. Yazar


Etiketler: 642 okunma
Bilgilendirme

Urfa Yaşam Haber sitesinde yazılan yazılardan yazarın kendisi sorumludur. Yazarın görüşleri Urfa Yaşam haberinin görüşlerini yansıtmaz

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir