[avatar user="farukcaymaz" size="150" ]

Kimin umurunda

by | Leave a comment

Urfa, başlı başına efsaneler şehridir. Tarih sayfalarına göz atın, yüzlerce efsane hatta kutsal kitaplarda yer alan peygamberlerin hayatları ile ilgili birçok anlatı görürsünüz.

Göbeklitepe, tarihi ile milattan çok öncesine dayanan yapısı, Urfa’yı medeniyet açısından başka bir konuma taşıyor.

İlçeleri keza bundan geri kalmaz; tarihte ilk üniversitenin kurulduğu Harran Ovası…

Birecik, hem tarihi hem dünyada tek olan kuş türü “Kelaynak”lara ev sahipliği yapan Fırat Nehri üzerine kurulu bir kent…

Uzun zaman verimli toprakları ile binlerce insana ekmek kapısı olan Suruç…

Suruç diğer ilçelerden bir yönü ile ayrılır.

Sınıra yakın olması, sürekli göçe yer vermesi, Suruç’ta doğup ülkenin değişik memleketlerine öğrenim amacıyla giden ve bir daha geri dönmeyenlerin ,çalışmak için göçebe gibi yaşayanların ekmek derdinden memleketini unutanların çıktığı yerdir.

Ağalık sisteminin uzun süre hükmünü sürdüğü Suruç’un makus talihi ama hiç düzelmez.

12 Eylül öncesi yüzlerce evladını kaybetti, yüzlercesi gözaltına alınıp işkence gördü; kimi hayatını kaybetti kimi sakat kaldı.

Uzak diyar değil ama cefaya maruz kalmış, hala ayakta durmaya çalışan işçisi esnafı…

Son günlerde basında sık sık yer almaya başladı Suruç.

Kimi gün tek damla yağmur almadan su baskınlarına uğradı, kimi gün aşiret kavgalarının sonuçlarının verdiği eskimeyen cehaletin izleri ile kendini gösterdi.

Kimi gün yerel halkın Suriyeli mültecilerle olan sürtüşmeleri, kimi gün ise ekonominin derin etkilerinden etkilenen insanların gözyaşı döktüren hikâyeleriyle…

Su baskını ile ilgili yazımı yaklaşık 1 ay önce burada okuyucularımızla paylaşmıştım. Sorunun kaynağı ve çözümlenmesi gereken yolların ne olduğu hakkında birkaç önerim olmuştu.

Gelişme kaydedildi mi? Hayır.

Konu ile ilgili orada yaşayan okul arkadaşlarımla konuştum; değişen bir şeyin olmadığını söylediler.

Yani bundan sonraki günlerde aynı türden olayların yaşanacağı şüphe götürmüyor.

Çözümü hususunda kimselerden çıt çıkmıyor!

Tam daha bunları tartışırken…

Başka bir olay gündemde yer aldı; elektrik kesintilerine isyan eden vatandaşın “ceryan duası”

Önce gülümsedim, sonra düşündürücü buldum; çaresi kalmayan vatandaşın elinden ancak dua etmekten başka bir yol kalmamış dedim.

Günlerce haber halinde yayınlandı, hatta sosyal medyada paylaşımlarla fenomen oldu.

Kızdım hatta bir ara.

Duaya çıkan ve görüntülerini paylaşan vatandaş, ”beraber yürüdük biz bu yollarda”yı da haberlere ekletince…

“Sizi şikayetiniz konusunda tek başına bırakıp duaya muhtaç ettiler “demeden duramadım.

Zaman geçmeden mahkemeye verildiklerini okuduk.

Neymiş efendim, ”halkı firmaya karşı galeyana getirmek” gibisinden…

Vatandaşın dua ile isyanı güldürse de, firmanın mahkeme başvurusu mizahın ötesine geçti.

Soruna odaklanan kimse de olmadığı için haber,21.yy Türkiye’sine yakışmayan bir hal aldı.

Sorası geliyor tabi insanın:

Şanlıurfa Milletvekillileri ne yaptı bu konuda ?

Her seçimde %65 ‘in altında oy almayan AK Parti yöneticileri ne düşünüyor?

Memleketimin yaşadığı trajediye kim dur diyecek?

Hangimizin hoşuna gidiyor?

Ama kimin umurunda!..

Selam ve Saygılarımla

Faruk CAYMAZ

İnş. Müh-Arş. Yazar


Etiketler: 607 okunma
Bilgilendirme

Urfa Yaşam Haber sitesinde yazılan yazılardan yazarın kendisi sorumludur. Yazarın görüşleri Urfa Yaşam haberinin görüşlerini yansıtmaz

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir