İletişim Başkanlığından Basın çalışanları için çalıştay

urfa-iletisimbaskanligi-fahrettn-bakan-basin

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, medya mensuplarının görevleri sırasında karşılaştıkları sorunların tespit edilmesi, çözüm önerileri getirilmesi ve sektör çalışanlarının haklarının iyileştirilmesine yönelik çalıştay düzenledi.

“Basın Çalışanlarının Haklarının İyileştirilmesi Çalıştayı” gazeteden televizyona, radyodan internete sektörün birçok mecrasından isimleri bir araya getirdi.

Corona virüs salgını nedeni ile çalıştay video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Muhabirden kameramana, foto muhabirinden genel yayın yönetmenine, sektör derneklerinden sendikalara, sosyal güvenlik uzmanlarından ilgili kamu kurumlarının temsilcilerine ve akademisyenlere kadar geniş bir yelpazede katılımcılar, basın mensuplarının haklarının iyileştirilmesine ve sorunlarının çözümüne yönelik önerileri hakkında görüşüldü.

İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, medya çalışanlarının yaşadıkları sorunlara çözüm önerileri getirilmesini ve haklarının iyileştirilmesini ele almak üzere bir araya geldiklerini ifade eti.

Bu toplantının 15 Temmuz destanının 4. yılının anıldığı bir dönemde gerçekleştirilmesinin ayrı bir anlamı olduğuna işaret eden Altun, “Bu vesileyle şehitlerimize Allah’tan rahmet ve gazilerimize mutlu, huzurlu bir ömür temennisinde bulunuyorum. O gün şehit düşen, gazi olan basın mensuplarımızı da buradan saygı ve minnetle anıyorum.” dedi.

 

15 Temmuz darbe ve işgal girişimine karşı milletin zaferinin üzerinden çok uzun bir zaman geçmemesine rağmen bu tarihi olayı, bu büyük hadiseyi idrak etme hususunda çok önemli bir mesafe kat edildiğini belirten Altun, şunları kaydetti:

“Zira o gün verdiğimiz destansı mücadele, bundan önce bağımsızlığımıza, istiklalimize, birliğimize ve dirliğimize yapılan saldırılar karşısında ortaya koyduğumuz mücadelelerin adeta hülasası niteliğindeydi. Milli bilincin en damıtılmış, en saf halini o gün, 15 Temmuz 2016 gecesinde gördük. Şunu çok iyi biliyoruz ki Türkiye demokrasi tarihi milletimizin, vesayetçilere karşı verdiği mücadelenin tarihidir. Bu mücadelenin tek bir nedeni vardı esasında. Millet, sadece kendi iradesi ile yönetilen bir Türkiye tahayyül etti. Dolayısıyla bu millet; 27 Mayıs’tan 12 Mart’a, 12 Eylül’den 28 Şubat’a, 27 Nisan’dan 15 Temmuz’a kadar hep bağımsızlık ve demokrasi için mücadele etti. Millet ile vesayetçiler arasındaki bu mücadele 15 Temmuz’da bambaşka bir boyut kazandı. Milletimiz, lideriyle birlikte ülkemizi çıplak elleriyle alçak bir işgal girişiminden kurtardı. Meclisimizi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesini, kendi kurumlarını kurtaran bu millet, dünyaya çok açık bir mesaj verdi: “Bu ülkeyi benim dışımda kimse yönetemez, buna izin vermem” dedi. Milli İrade bunu söyledi. Sayın Cumhurbaşkanımızın o gece ‘Milletin gücünün üstünde bir güç tanımadım ben bugüne kadar’ söylemi siyasi tarihimizin bu anlamda özetidir. Bu söz, Merhum Menderes’in “Yeter söz milletindir” ilkesinin açıkça bir devamıdır.” dedi.


Etiketler: 429 okunma

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir