Mustafa Kaplan

Gözlerden kalbe

by | Leave a comment

Allah’ın Cemil ismidir; zahirde Cemal bulan,görüneni Cemalullah yapan…
“Åžoxû ÅŸengê zühre rengê
Dil ji min bir dil ji min
Awirê heybet pilingê
Dil ji min bir dil jimin.”Mela Ahmet Ceziri.
Güzel yüzlüm, Zühre renkli sarışınım
Gönlümü aldın gönlümü
Kaplan gibi heybetli bakışlım
Gönlümü aldın gönlümü…
GÖZLERDEN KALBE
Cizre’de bir dedikodu kulaktan kulaÄŸa yayılır.
Herkesin dilinde,Mela Ahmet Ciziri’nin; mirin kızı  Selma’ya aşık olduÄŸu söylentisi vardır.Mir İmadddin bu söylentilere pek itibar etmesede;çok sevdigi Ceziri’yi aklamak için bir divan tertip edip,Cizre’nin ileri gelenlerini davet eder…
Divan kurulmuÅŸtur.Ceziri ortada,içinde kar dolu olduÄŸunu bilemediÄŸi,üstü  bezle örtülü bir kazan’nın üzerinde oturup beklemektedir…
Tam o sırada perde gerisinde, divandaki hazıruna kendini göstermeyen Selma;belinden çıkardığı hançerle perdeyi delip Mela-i Ceziriyle göz göze gelir…
Bu öylesine bir bakış ki;birer kıvılcım olur,Melai’nin gönül meÅŸalesini tutuÅŸturur, daldığı aÅŸkın deryasına Cezirinin yolunu aydınlatarak;o deryanın ta dibinde cevahir,zümrüt(Hikmet)gibi degerleri çıkarmasına yardımcı olur…
Be deÄŸerler;dizelerinde teÅŸhir edilir,ÅŸiir olur Mola’nın dudaklarından ab-ı Kevser gibi dökülüverir…
“Ji mabeyna du ubrîyan
Dibînim Qabi Qewseynî
Tealellah binê remzê
Çi reng avête mabeynê”
Yani bu aÅŸkın coÅŸku seline kapılıp giden Mela-î;burada madde’den;mana’yı bulup çıkarmakla hünerlerini sergiliyor adeta…”Selma’nın iki  kaÅŸları arasındaki yakınlık kadar kendini Allah’a yakın görüyor,gördüğü o güzel gözlerin,ona bu konuda rehberlik ettiÄŸini ima ediyor.Ve devam ediyor.”Bu zahiri güzelliÄŸin ;Allah’ın güzelliÄŸinin bir niÅŸanesi olduÄŸunu ,Allah’ın; bu güzelliÄŸi icad etmekteki sonsuz maharetini vecd gibi, içinde o an bulunduÄŸu bir halet-i ruhiye ile ifade ediyor…
Mola’da coÅŸku peyderpey yükseliÅŸe geçiyor bu arada…Kaldığı yerden, ÅŸiirsel anlatımı berak bir çaÄŸlayana dönüşüp,susamış yürekleri doyurumakta müdavim oluyor…
“Wekî ‘nun’ê di ser Sadan
Ku katip koşe lê badan
Seraser ‘Kaf’ e tu Kaf’a
Rimuz’a hikmetül aynî”Bu mısralarda harikülade bir teÅŸbih var.Kızın kaÅŸlarını Arap harflerindeki ‘Kaf’ harfine benzetip,ucunun nasıl usta bir katibin elindeki bir  kalemle mahirane kıvrıldığını anlatıp,tüm bunların birer İlahi iÅŸaretler olduÄŸunu gözler önüne seriyor…
CoÅŸku zirve yapmıştır Melai’de…
“Mela lazim bi vê dewrê
Bi vî dewri bi vî tewri
Nedî kes min bi mislê te
Dur anîn der ji behreynî”
Mela!Sana ne bu zamandan,bu zamanın yaÅŸam tarzından.HerÅŸeyin kaybolup gittigini görmüyor musun?Senin ilim deryasına dalıp,bu kiymetli fikirleri çıkarmak konusunda bir eÅŸin, mislin yok…
Rivayetlere göre kazandaki kar; bu ateÅŸli mısralara daha fazla dayanamyıp;tutuÅŸarak alev haline dönüşür…

Etiketler: 282 okunma
Bilgilendirme

Urfa Yaşam Haber sitesinde yazılan yazılardan yazarın kendisi sorumludur. Yazarın görüşleri Urfa Yaşam haberinin görüşlerini yansıtmaz

Yorum yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir