Onunla uzun zamandır iletişim kuramıyorum.Rahatsızlığına konulan yanlış tedavi sonucu bedeni epey yorgun düşmüş ,hırpalanmıştı adeta.Zamanının çoğunu Bodrumda geçiren ve İstanbul Kalamıştaki evlerine zaman zaman döndüğünü ama görüşme şansımın olmadığını öğrendiğimde çok üzülmüştüm.
O gerçek bir hanımefendi,memleketini terkedip ülkemize yerleşecek kadar aşık ve cesaretli bir kadındı.
Edebiyat dünyasında sağlam bir yere adım atmama sebep olan kişiydi.Aynı zamanda Göbeklitepe’yi daha kimse bilmezken bana anlatan (memleketimde olmasına rağmen bilmediğim)
İskilip-Tosya yolunun Proje Müdürlüğünü yaparken İskilip Kaymakamı vasıtasıyla tanıştım.
Sıcak bir sohbet ortamı yaratırken ortaya koyduğu samimi havayı kapmak hiç de zor olmadı.
Sonraki zamanlarda Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğretmenlik yaptığı ve baskı sanatının gelişmesini başlatan olduğunu ve onun gelini olduğunu öğrendiğimde-üstelik Türkiye aşığı Quebec -Kanadalı bir hanımefendi-zerafetinin perde arkasında büyük bir aşkın hikayesini de öğrenmiş oldum.
Dünyanın böyle insanlara ihtiyacı var dediğimiz kişilerden biri:
Hughette Bouffard Eyüboğlu…
Onu sevdiklerinden,ailesinden yaşadığı memleketinden ayırıp yollara düşüren,ne macera arayışı ne para hırsı ne de herkesin hayalindeki merak edilen yerleri görme düşüydü.
Başlı başına, huyuna suyuna sevdasına,yazıp çizdiklerine hayran kalıp peşine düştüğü adamın aşkıydı…
Tüm hayatını değiştirecek yolun başlangıcında hiç düşünmeden adımlarını attı.Cesaret miydi,yoksa uyku hali düşün kenar köşesi miydi?dönüp bakmadı.
Sevgisinin büyüklüğü,onu ileride müthiş “yardım meleği”haline getireceği aklının ucundan bile geçmemişti.
Kimi zaman tarihi bir mekanın çevresinde gezinirken,kimi zaman da edebi anlamda birilerine düşünceleri ile destek çıkarken görüldü.
Müthiş içgüdüsel sezileri, gidilmesi gereken gönülleri ;sessiz,sakin ve kararlılıkla farkına dahi varılmadan sızmayı bilendi.
Oturduğun şehrin,semtin,evinizin güzelliğini sizden çok daha iyi dışarıdan gözlemleyen ve bunu sizinle paylaşmak hiç sıkılmayan üçüncü gözdü.
Müziğin ritmini ezberletmeden, ruhunuza kadar inen edebiyatın kraliçesi,iyiliğin peri kızı, aşkının sadık kadınıydı.
Hayatına,çocuklarına ve çevresine,doğaya verdiği önem insanları kendisine çekmesini bilen kalp kardeşi.
Doğaya ve insana bu kadar düşkün kanatsız meleği her yerde görebilirsiniz.
O bazen bir sergide,
O bazen çöp savaşını verirken ,
O bazen cümlelerde güzelliği anlatan kalemin ta kendisi iken görürsünüz.
Çizgisel değil,bütünsel yayılan bembeyaz bulutların küresel meleği
O Göbeklitepe’nin Rahibesi…
Her yerde aniden karşınıza çıkabilir,hayatınızı değiştirebilir bir anda.
Saçma sapan mucizevi şeyler değil,yaşamıyla hayata bağlayan, anlatımıyla her daim pozitif kalımıyla.
O bir melek görünüşlü insan,
O bir Rahibe…
Tanrının edebiyat dünyasına bağışı.
Huzurunuzda ,sevgi ve selamlarımı buradan yolluyor önünde saygıyla eğiliyorum.
Etiketler: Göbeklitepe rahibe 669 okunma