Künfeyekün tezgâhında, sayısız hikmetlerle işlenip, kendilerine biçilen statülülere yerleştirilen envai çeşit mahlukat içinde en şereflisi kuşkusuz insan oğludur.
Verilen aklın yanı sıra, doğru adımlar atması yönünde bir takım kuvveleri takviye olarak verilen insanın; Rabbi tarafından kendisine verilecek olan Cennet yaşamına dair bir sınavdan geçmesi elbette kaçınılmaz olacaktır.
Mantıksal çerçevede iradi teamül serbestisi verilen her insanın sergilediği menfi müspet davranış kazanımları ancak kendilerini bağlar.
Kimsenin; kimseyi zorla düşünsel paradigmasına bir entegrasyonu vaki kılacak yetkisi yoktur.
Belki insaniyet adına, kötü yöne bir seyri gerçekleştirmek üzere olan biri; ya da birileriyle ilgili uyarı mahiyetinde karşılıklı bir teatti cihetine gidilebilir.
Bunun dışında öznel den; nesnel yapıya doÄŸru düşünsel yansımaları mücbir bir hüviyette icra etmeye çalışmak; Yüce Allah’ın buyruklarına aykırılığı söz konusu yapar.
Bir hadiste Peygamberimiz; İki Ömer den biri olan Ebucehil‘in de Müslüman olması için dua ettiğinde; Allah’ın bu konuyla ilgili bilahare gönderdiği ayetinde “Peygamberliğin hidayet makamı olmadığını, peygamberlerin sadece İlahi emirleri tebliğ etmekle mükellef olduklarını bildirmiştir.
Kur’an’da bu yönde; “Herkesin dini herkese, dinde zorlama yoktur, baÅŸkasının dinine hakaret etmeyin ki; onlarda sizin dininiz için bir hakareti meÅŸru kılmasın!” gibi apaçık ayetler mevcuttur.
Müslümanlar hiç bir zaman dini ve fikri bir dayatma içinde olmamışlardır. Asr-ı saadet,öncesi ve sonrası; sadece karşı taraftan gelen saldırılara karşı bir savunma pozisyonunda hareket sergilemiş oldukları tarihi verilerden biliyoruz.
Allah’tan baÅŸka; doÄŸum; ölüm gibi olgulara nüfuz etmek konusunda bir kudreti bulunamayan insan, nasıl olur da; bir baÅŸkasına has kılınan fikriyatta müdahil olmak gibi bir yetkiyi kendinde görebilir?
Yaratılanı değiştirecek mutlak güç sahibi Allah’tır. Buna muhalif bir davranış yaratılış kriterlerine aykırılığı varît kılar.
Beşeri ilişkilerde, saygı, sevgi çerçevesinde bir ikna metodunun geçerliliği söz konusu iken; tehakkümle kişileri kendi düşünceleri yönünde kanallize etmeye çalışmak iki kere iki dört eder derecesinde yanlıştır.
Sözün kısası, BaÅŸarı performanslarına göre, puanlarını ancak Yüce Allah’ın vereceÄŸi sınavda, herkesin alnının akıyla çıkmasını diliyor, saygılar sunuyorum.
Etiketler: 255 okunma