Bakanlıktan Çirkin Kral mesajı

Çirkin krel Yılmaz Güney

Kültür ve Turizm Bakanlığı, sinema oyuncusu, yönetmen, senarist ve yazar Yılmaz Güney’i ölüm yıl dönümünde resmî Twitter hesabından yayımlanan bir mesaj ile andı.

Bakanlık mesajında, “Yazdığı senaryolar, yönettiği ödüllü filmler, canlandırdığı karakterlerle sinemamızın ‘Çirkin Kral’ı Yılmaz Güney’i vefatının yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz” ifadelerine yer verildi.

Toplam 114 filmde oyuncu, 26 filmde yönetmen, 15 filmde yapımcı, 64 filmde de senaristlik yapan Yılmaz Güney, 9 Eylül 1984 yılında 47 yaşında yaşamını yitirdi. Güney, 1982 yılında ‘Yol’ filmi ile Cannes Film Festivali’nde ‘En İyi Film Ödülü’ dahil olmak üzere ödüllere layık görüldü. Galasını Cannes Film Festivali’nde yapan ve pek çok ülkede vizyona giren film yasaklı olmasından dolayı Türkiye’de ancak 1999’da sinemalarda gösterilebildi.

Yılmaz Güney

Çalışma hayatına dokuz yaşında başladı

Yılmaz Güney, topraksız bir köylü ailenin iki çocuğundan biri olarak 1 Nisan 1937’de Adana’nın Yenice köyünde dünyaya geldi. Dindar bir kadın olan annesi okuma yazma bilmiyordu. Babası ise okuma yazmayı askerde öğrenmişti. Çalışma hayatına dokuz yaşında başladı. İlk işi dana gütmekti. Pamuk işçiliğinden çobanlığa, simitçilikten kuryeliğe kadar birçok işle uğraştı. Liseyi doğduğu kentte okudu. Bu dönemde “Doruk” adında bir sanat dergisi hazırlıyordu.

1957 senesinde İktisat Fakültesi’nde okuma hayalleriyle İstanbul’a geldi, fakat üniversiteye devam edemedi. Atıf Yılmaz’la tanışması hayatının dönüm noktası oldu. Onun desteğiyle sinema çalışmalarına başladı. 1961 yılında, 1955’ten beri süren takibat ve mahkeme sonuçlandı ve başlangıçta 7.5 yıl ağır hapis ve 2.5 yıl sürgün cezasına çarptırıldı. Temyiz mahkemesinin kararı bozmasıyla yeniden görülen mahkeme sonucu cezası 1.5 yıl ağır hapis ve 6 ay sürgün cezasına çevrildi. Üniversite eğitimi de işte bu yüzden yarım kaldı.

O bir çirkin kral

Filmlerinde ezilen, hor görülen ‘Anadolu Çocuğu’nun otoriteye başkaldırısını işledi. “Çirkin Kral” lakabını aldığı bu dönemde en önemli çalışması, Lütfü Akad’ın yönettiği ve kendisinin yazdığı film olan “Hudutların Kanunu” oldu. “Çirkin Kral” olarak nam saldığı bu yıllarda oyunculuğunu geliştiren Yılmaz Güney, abartısız ve yalın oyunculuk anlayışı sayesinde Türk sinemasına yeni bir soluk getirdi.
Cezaevindeyken sinemaya olan ilgisi devam etti. Bu dönemde senaryosunu yazdığı “Sürü”, Zeki Ökten tarafından; yurt içi ve yurt dışında büyük ilgi gören “Yol” ise Şerif Gören tarafından filme çekildi. “Yol” filmi daha sonra 1982 yılında düzenlenen Cannes Film Festivali’nde “Altın Palmiye” ödülünü kazandı.

yilmaz-guney-cirkin-kral

1983’te Türk vatandaşlığından çıkartıldı, 1993 yılında geri alındı

1981 sonbaharına kadar yaklaşık 12 yılını, ikisi yarı-açık olmak üzere on beş cezaevinde geçirdi. 1981 Ekim’inde izinli olarak çıktığı Isparta Yarı-açık Cezaevi’ne bir daha dönmeyerek geri kalan yaşamını yurtdışında sürdürdü. Türkiye’den ayrıldıktan sonraki aylarda, hakkında açılan üç dava sonuçlandı ve toplam 20 yıl ağır hapis, 7 yıla yakın da sürgün cezası alması için hüküm verildi.
Fransa’da geçirdiği süre zarfında Cannes’da ödül aldığı “Yol” filminin kurgusunu tekrar yaptı. 1983’te, bir hapishanede yaşananları anlattığı ve Fransız hükümetinin de desteğini alarak senaryosunu yazıp yönettiği “Duvar” (“Le Mur”) filmini çekti. Cezaevinden firar ettikten sonra “ülkeye dön” çağrılarına uymadığı için 1983’te Türk vatandaşlığından çıkartılan Güney, ölümünden yıllar sonra, 1993 yılında tekrar vatandaşlığa alındı. 1984’te mide kanserinden vefat eden Yılmaz Güney, son yıllarını Paris’te geçirdi. Mezarı da Paris’teki Père Lachaise Mezarlığı’nda bulunuyor.


Etiketler: 1567 okunma

Yorum yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir