Bazı ÅŸeyler göreceli olmaktan uzaktır,Tarih mesela…Belgelere dayalı olması hasebiyle bir kaç farklı görüşe hedef noktası olarak gösterilmesi bizi yanılgılara boÄŸar.GeçmiÅŸte ne olmuÅŸ bitmiÅŸse doÄŸru dürüst ve ideolojik görüş katmadan bir anlatımı söz konusudur…
Bu günlerde tarihle ilgili konuda, İktidarla muhalefet arasında biteviye süren bir tartışma sürecinden bahs etmek istiyorum biraz…
İktidar;Lozanda 12 adaların elimizden gitmesinin suçlusu o dönemin hükumetini gösterirken; Muhalefetinde, Lozan’dan önce Osmanlı döneminde olmuÅŸ bir durum olduÄŸunu iddia etmesi kafaları karıştıracak türden…Atı alan Üsküdarı çoktan geçmiÅŸ,hala neyin tartışması yapılıyor anlamış deÄŸilim…
Böyle davranmalarının bir kaosa zemin hazırlamaktan öteye gidemeyeceÄŸini onlar bizden daha iyi biliyor aslında…
Önerge verilip arşivler açtırılamaz mı?..Bilgiler raflarda yok olup gideceğine;ehil insanlarca çıkartılıp,bu milletin önüne serilsin!
Yada diyorum canları sıkıldığında, Iktidarla muhalefet arasında oynanan bir tür oyun mu (!) Şayet böyle ise,tam da bu noktada sizinle paylaşacak trajikomik bir hikayem var, şöyle ki;
Gemisi parçalanan bir kaptan; kendini güç bela bir adaya atar.Biraz kendine gelip etrafı dolaÅŸmaya baÅŸlayınca, bir kulübe görüp kapısını çalar. Kapıyı gayet yaÅŸlı bir kadının açtığını gören kaptan; aç ve suçsuz olduÄŸunu, mümkünse karnını duyurmasını rica eder.Kadın;birazdan dere kenarına gidip derenin öbür tarafında kendisi gibi yaÅŸlı bir kadınla ağız dalaşı yapacağını söylemesi üzerine ,Kaptan; yemek hazırlayınca kadar, o vazifeyi seve seve yerine getireceÄŸini söyleyip onu buna razı eder.Kadının her zamanki giydiÄŸi çarÅŸafa sarılıp dere kenarına gider; bir taşın arkasına uzanıp derin bir uykuya dalar…
Derenin öbür tarafındaki kadın; onu rakibi sanıp baÅŸlar sayıp sövmeye…Karşılık bulamayınca da” saçın başını yolmaya geliyorum” deyip öfkeyle derenin sularına atlar,akıntıya kapılıp gider.
Bir kaç saat sonra gidip yaşlı kadına olayı anlatan kaptan; teşekkür yerine iyi bir azar işitir.Meğer iki yaşlı kadın birbirleriyle ağız kavgası yapıp öyle teselli oluyormuş.
Åžimdi gelelim bu 12 adalar meselesine…
Yüzyıllarca Osmanlı yönetiminde kalan 12 adaların akıbeti, Trablusgarbın; İtalyanlar tarafından iÅŸgal edilmesiyle ÅŸekillendi. BaÅŸarılı olamadıkları bu iÅŸgalde, kendilerince çıkar yol bulmak için Ege denizindeki 12 adaları ele geçiren İtalyanlar;sonunda Osmanlıyı masa başında anlaÅŸmaya zorlayıp; Trablusgarp’ı almayı baÅŸardılar.Çıkması muhtemel bir Balkan savaşını göz önünde bulundurarak,olabilecek bir Yunan iÅŸgaline karşı Osmanlı; İtalyanların bir müddet daha adalarda kalmasını ister…
İtalyanlar ikinci dünya savaşında yenilince; 1946 yılında Pariste ,İsmet İnönü yönetiminin ; davetine icabet etmediÄŸi konferansta 1946 senesinde 12 adaların Yunanlılara verilmesi karara baÄŸlanır.Bu karar 15 Åžubat 1947’de İsmet İnönü hükumeti tarafından imzalandığı söyleniyor.
Bu konuda birbiriyle çelişen çok anlatım mevcut.En doğrusu gün ışığına çıkarılacak arşiv bilgileridir.
Etiketler: 12 Adalar Adalar Lozan 261 okunma